GÜLSÜM YILDIRIM/HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) – Herkes Duysun TV’de Gülay Soydan Pehlevan’ın hazırlayıp sunduğu Evvel İktisat programına bu hafta MARSİFED Yönetim Kurulu Lideri Osman Akın konuk oldu.
Başkan Akın, programda iş dünyasının 2024 yılındaki beklentilerine dair açıklamalarda bulundu.
MARSİFED‘in Türkiye’de öteki federasyonlardan farklı olduğunu belirten MARSİFED Yönetim Kurulu Lideri Osman Akın, “Türkiye’de birinci dernekleri barındıran bir federasyonuz. MARSİFED’in özel bir yeri vardır. Ramazan Liderim şubat ayı itibariyle 2 devirlik müddetini doldurdu. Delegeler yeni vazifesi bana verdiler, ben de bu yükün altına girmiş bulundum. Türkiye’nin güç bir periyodunda iş dünyasında bilgi süreç ve otomasyon tarafını temsil ediyorum. Uzun yıllardan beri sivil toplum kuruluşlarını içerisinde olduğum için kolay kolay kopamıyorum. Bu devirde aldığım misyonu en uygun biçimde yapmak için çaba edeceğim.” tabirlerini kullandı.
“TÜRKONFED’E GİDEN YOL FEDERASYONA GİDEN YOLDUR”
Yeni periyot amaçlarını bahsederken Akın, “Tüm liderlerimiz çıtayı aşikâr bir noktaya taşıyor. Ben de Ramazan Liderden aldığım bayrağı bir üst noktaya çıkarmayı istiyorum. Bayan üye sayımız yüzde 30 oldu. Bir dahaki devir bunu yüzde 50’ye taşıyıp örnek bir federasyon olma gayemiz var. Bu periyot iki şeye odaklanmak istiyorum. Bunlardan biri iş birliği ekosisteminin geliştirilmesi. Bunu hem fiziki hem dijital olarak gerçekleştireceğiz. Bu bahis ile de çok önemli çalışmalarımız var. Diğerisi ise kaynakların ortak kullanımı problemi. Artık STK‘larda kaynak bulmak çok sıkıntı. Birbirini tekrar eden etkinliklerden basın dahi bıkmış durumda. Yararı az olan aktiflikleri yapmak yeterli bir şey değil. Mesela bir cumhuriyet balosunu herkes farklı ayrı yapmaya çalışıyor, buna gerek yok. 11 derneğimizin ve binlerce şirketin buna emsal birçok aktifliği farklı başka yapması yerine daha güçlü tek aktifliğe indirmeyi planlıyoruz.” biçiminde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE ÇOK ÖNEMLİ DİJİTAL TAHLİL SIKINTISI VAR”
Türkiye’nin 3 tane dönüşüme muhtaçlığı olduğunu belirten Osman Akın, “Bunlar dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve toplumsal dönüşüm olmak üzere üçe ayrılır. Buna giden yol da eğitimden geçiyor. Türkiye’nin farklındalık düzeyi düşük, bu düzeyin yüksek olduğu şirketlerde de uygulama kısmı sıkıntı geçiyor. Öncelikle dijitale dönüşümün ne olduğunu âlâ anlamak gerekiyor. Neredeyse işlerin yüzde 80’i excel üzerine kaymış durumda. Yüksek teknolojili eserlerin ihracatını artırmak zorundayız. Dijital dönüşüm öbür meselelerin önünü de açıyor. Şu an çok önemli bir maliyet kaynağımız var. İnsan kaynağı bulsak bile maliyetini ödeyemez haldeyiz. Dijital dönüşüm insan kaynakları maliyetini de aşağı çekecektir. Biz şimdi bu faaliyeti sanayicimize geçiremedik. Rekabet gücünü artıran ve maliyeti düşüren bir dönüşümden bahsediyoruz. Bizim de bu bahiste birçok çalışmamız var. Bu dönüşüm nakdî sıkılaşmayı da dolaylı yoldan etkiliyor. Devlet tarafından birtakım değişikliklerin gerçekleştirilmesi gerekir.” dedi.